Suriye Pasajı'nda açılan Toscana, dekorasyonu ve menüsüyle tam anlamıyla bir İtalyan restoranı. Gino Margarino ve Rio Bravo'nun sahibi olarak tanınan Lütfi Cihan, Toscana'da yöneticiliği oğlu Bahadır Cihan'a devretmiş.
Menüde İtalyan olmayan hiçbir şey yok denebilir. 14 çeşit pizza arasında kafanızın karışacağını rahatlıkla söyleyebilirim. İçkiler arasında grappa (şarap yapımından arta kalan kabuk, sap ve çekirdeklerin damıtılmasıyla elde edilen alkollü bir İtalyan içkisi) ve limoncello (İtalya'da yapılan limon likörü) da bulabiliyorsunuz. Sabah 11.00'de başlayan yemek servisi, gece yarısına; hafta sonlarıysa 1.00'e kadar sürüyor.


Adres: İstiklal Cad. Gönül Sok. No: 2 Tünel-Beyoğlu
MALZEME:

Pilavlık bulgur 2 kg. Ekmek mayası 150 gr.
Tarçın 2 çay kaşığı Tuzsuz sarı leblebi 200 gr.
Toz şeker 400-500 gr.

YAPILIŞI:

Boza esasen darıdan yapılır. Ancak daha kolay bulunan bulguru tarfimize ana malzeme yaptık.

Bulguru ayıklayıp, yıkayıp bol suda iyice kaynatın. Bulamaç gibi oluncaya kadar kaynatın. Yoğurt mayalar gibi tencerenin üstünü örtüp bir gece kendi sıcaklığında dinlendirin. Ertesi günü sık bir elekten tahta kaşıkla ezerek geçirin. Aynı kaba sulandırılmış ekmek mayasını katın. Arzunuza göre toz şekerini de ilave edip iyice yedirerek karıştırın. Tekrar sık elekten geçirip, cam sürahi veya büyük kavanoza bu karışımı koyun. 4-5 gün içinde ekşiyip boza halini alır.

Bardaklara koyduktan sonra üzerlerine biraz tarçın, birkaç sıra leblebi ilave edip servis yapın.
Masanın ya da herhangi bir mobilyanın üstüne içki dökülmüşse alkol lekesini şöyle çıkarın:
a. Mobilyanın tahtası masifse: Lekeli yeri benzin, maden suyu, eter ya da sodayla silin. Yine leke çıkmazsa çakmak benzinini deneyin.
b. Mobilya cilalıysa: Lekeli yeri, önce terebentinle silin, sonra cilalayın.
Lekeyi çıkarmak için size bir temizlik tıpası gerekiyor. Bir mantarın şaraba değen kısmını enlemesine kesip atın. Kalan kısmı kullanın. Ya da bir silgiyi ince yün bir bezle kaplayın.

Haleli Leke:
Çıkarmaya çalıştığınız leke çevresinde hale yaparsa telaşa kapılmayın. Suyu kaynatın ve buğusuna haleli kısmı tutun.

Besin Değeri:
Konserveler konusunda akla ilk gelen soru besin değeri oluyor. Acaba konserveler taze sebze ve meyvelerden, taze besinlerden daha az besin değerine mi sahip? Hazırlanışları sırasında, ya da bekledikleri için konservelerdeki besinler, madensel tuzlar ve vitaminler besin değerini yitiriyor mu?

Zepplin, Eheart, Prof. Arnold Bender, Prof. Zacharias ve son olarak Prof. Gounelle de Pontanel konservelerin besin değerine değin önemli araştırmalar yaptılar. Prof. Gounelle de Pontanel başkanlığında, pek çok sağlık mensubunun yürüttüğü en son çalışma ve araştırmaya göre konservelerin taze besinlerden pek aşağı kalır yanı yok.

Bilim adamlarının araştırmaları özetlenecek olursa, karşımıza şöyle bir gerçek çıkıyor:
Sebzeler ve meyveler, tarladan ve bahçeden tabağımıza gelinceye kadar zaten değer kaybediyor. Vitaminleri ele alalım. Vitaminlerin kimi suda, kimi yağda eriyor, değer yitiriyor. A, D, E ve K vitaminleri yağda eriyen vitaminlerdir. C, B(I), B(2), B(6), B(12) ve PP suda eriyen vitaminlerdir. Şu vitaminler ışığa karşı çok duyarlıdır, yani ışıktan etkilenerek değer yitirirler: A, D, K, B(2). Diğerleri kadar olmamakla birlikte, E, B(6) ve B( 12) vitaminleri de ışıktan etkilenirler.

B(l) vitamini sıcağa karşı çok duyarlıdır. B(l) kadar olmasa da, A, D ve C vitaminleri de sıcaktan etkilenirler, yani besin değerlerinin, miktarlarının bir kısmını yitirirler. Bazı vitaminler ise havaya karşı duyarlıdır, havadan etkilenirler. A, D ve C vitaminleri havadan çok etkilenir. E ve K vitaminleri de havadaki oksijenle birleşir, okside olarak miktarlarını, dolayısıyla değerlerini yitirirler. Görülüyor ki, tarladan, bahçeden toplanan ürünün bekletilmesi, açıkta ya da kapalı yerde depolanması, havalı ya da havasız yerde bulundurulması, yıkanması, taşınması, pişirilmesi, pişirme şekli, yani suda haşlanması ya da yağda kızartılması, fırına verilmesi gibi pek çok şey besinlerin değerini etkiliyor, azaltabiliyor.

Prof. Gounelle de Pontanel'in araştırmasına göre, basınçlı su püskürterek hızlı yıkama tekniği, kısa zamanda çabuk pişirme sistemi uygulandığı, kutularda ışıksız ve havasız bekletildiği için konserveler taze meyve ve sebzelere göre bazı avantajlara bile sahip.

ÜIkemizde en çok tüketilen konservelerden biri olan bezelyeyi ele alarak tablonun yorumunu yapalım. Konserve bezelyede vitamin kaybı, taze bezelyeye göre sadece, C vitamininde yüzde 18, karatende yüzde 3, B(l) vitamininde yüzde 49, B(2) vitamininde yüzde 18, PP vitamininde ise yüzde 65 oranındadır. Taze bezelyeyi kendimiz hazırlasak içindeki vitamin ve madensel tuzlar yine kaba uğrayacaktı. Örneğin bezelyedeki C vitamini sıcağa karşıduyarlı, havaya karşı çok duyarlıdır. Pişme sırasında da bezelyenin her yüz gramında 152' miligram potasyum, l ,50 miligram kalsiyum, 6, l miligram magnezyum, l miligram fosfor ve 21 miligram klor kaybı olurdu.

Konservecilik özellikle gelişmiş sanayi ülkelerinde çok ileri durumdadır. Hızlı iş temposu nedeniyle bir ailenin bütün bireyleri çalışıyor, evde yemek hazırlamaya pek zaman bulamıyorlar. Yemeklerin çoğunun yapımında konservelerden ve hazır besinlerden yararlanıyorlar.

Ülkemize gelince, konservecilik henüz arzulanan düzeyde değil. Ev kadınının mutfakta yararlandığı konserveler, salça, bezelye gibi bir kaç türü geçmiyor. Ayrıca, halkımızda konserve tüketim alışkanlığı yok. Eskiden bekar erkeklerin sofrasında yeralırdı. Sandöviç, hamburger gibi ayak üstü doyum evlerinin çoğalmasıyla bekarlar da artık sofralarında konserveye fazla yer vermez oldular.

Nasıl Alacaksınız?
Ülkemizde yazık ki, konserve yapımcıları henüz kutuların, kavanozların üstüne yapım tarihini yazma alışkanlığın kazanmadılar. Ünlü bir firmanın üretimi olan ve çok satılan bir salça konservesinde, sanki en gerekli oymuş gibi salçayla yapılan iki yemeğin, tencere kebabı ve patlıcan kebabının tarifeleri yeralıyor. Kutuda ayrıca, üretim yılı ve gün kodu kapaktadır diye bir yazı da var. Ancak, kapaktaki sayılar okunamayacak derecede. Kaç yıl kullanılabileceği de belirtilmiyor.

a. Konserveyi alırken mutlaka kutunun üstüne bakın. Yapım yılı belirtilmemişse kesinlikle almayın.
b. Yapım yılı belirtilmiş, ama kaç yılına dek kullanılabileceği geçiştirilmiş konserveyi de mutfağınıza sokmayın.
c. Balık konservelerine karşı dikkatli olun. Balıktan doğan besin zehirlenmeleri çok tehlikelidir.

Ne kadarı yeniyor, ne kadarı çöpe gidiyor?
Satın aldığımız besinlerin tamamını tüketmeyiz. Çünkü etin kemiği, sebzenin kabuğu, sapı, püskülü, meyvenin kabuğu, çekirdeği vs. vardır. Bu kısımları ya yerken, ya da yemeden önce temizlerken, ayıklarken, soyarken atarız. Örneğin, bir kilo dolmalık kabağın 230 gramını kabuklan ve başındaki yeşil kök oluşturur, biz sadece 770 gramını kullanırız. Bir kilo ıspanağın 180 gramı köktür, bunları ayıklar çöpe atarız ve ancak 820 gramını tüketiriz. Bir kilo kayısının 100 gramı çekirdektir, bir kilo muzun 450 gramı kabuktur. Bir kilo dana pirzolasının 200 gramı kemiktir. Yan sayfadaki liste bazı besinlerin, ne kadarının yendiği, ne kadarının atıldığı gösteriyor.

Yukardaki sayılar geneldir. Ancak, bazı alışkanlıklar nedeniyle bu sayılar bazı bölgelerde değişebilir. Örneğin İç Anadoluda, pazının yapraklarından dolma ya da diğer yemekler yapılırken sapı da turşu olarak değerlendirilir veya çorbalara doğranır. Marulun kabuklarını kimi fazla soyar, kimi az. Ev kadınlarının çoğu domatesi yemeğe ya da salataya kabuklarını soymadan doğrar.
Çok eğlenceli bir site buldum. Yemek oyunlarını anında oynayabileceğiniz bu site kafanızı boşaltmaya yarıyor. Ayrıca kız çocuklarını da oyalamak için birebir.
Yanlış okumadınız evinizdeki erzağa göre bu siteden işaretliyorsunuz yapabileceğiniz tarifleri listeliyor. Yeni evliler ve bekarlar için enfes bir site.

Mutfak eşyalarının üzerindeki etiket izlerini yok etmek için, üzerlerine mobilya cilası serpip yumuşak bir bezle silin

Fırınınıza sinmiş kötü yemek kokuları için; yemek yapmadan önce fırınınızın ortasına yarısı sirke yarısı su ile doldurulmuş bir tava koyun. Fırınınızı birkaç dakika için ısıtın daha sonra soğumaya bırakın.

Gömlek yakalarındaki kirleri gidermek için, gömleği makineye atmadan önce yaka kısmına sabun sürüp 15 dakika bekletin.

Tutkal lekelerini çıkarmak için, sirke ile ıslatıp, bol su ile durulanmalıdır.

Masanızın üzerine damlayan mumları çıkarmak için lekenin üzerine neft döküp 5 dakika bekleyin sonra nemli bir bezle silin.

Ellerdeki soğan ve sarımsak kokularını giderebilmek için yapılacak en iyi şey, haşlanmış patatesle ovmaktır.

Çay lekesi: 
Pamuklu ve yünlülerde: leke taze ise, ılık suya batırılmış bir bezle ovulur.
Eskimiş ise, içine limon suyu katılmış ılık suda ıslatılmış bir pamuk parçası ile silinir.Ilık su ile çalkalanır.
Bir yemek davetinde neyin ikram edileceğini belirlemek, yani menü oluşturmak, kolay bir iş değildir. Bütün davetlileri memnun decek bir menü oluşturmak elbetteki kolay değildir. Kimisi, balık ve tavuk yemez, kimisi kırmızı et. Davetlilerin belirli bir kültür seviyesinden olması işinizi bir hayli kolaylaştırır. 

Yemek sıralama usulleri 


Bir menüden genellikle öğle ve akşam yemeği anlaşılır. Yemeklerin ikram sıraları da belirli usullere göredir. Özellikle Fransız mutfağında yemeklerin sıralanışı katı kurallara bağlıdır. Türkiye'de genellikle Avrupa Mutfaklarından gelen alafranga usul ve reforme edilmiş Türk Mutfağı'na özgü alaturka usul uygulanır. Örneğin, hamur işleri, makarna veya pilav, alaturka usulde sebze yemeklerinden sonra gelirken, alafranga usulde başlangıçta, balık veya etten önce verilir. Alaturka usulde yemek gruplarının sıralanışına göre şu örnek verilebilir:
Çorba, et suyu
Yumurta yemekleri 
Balık, deniz ürünleri 
Et yemekleri 
Sebze yemekleri 
Hamur İşleri, makarna, pilav 
Tatlı 
Meyve 

Alafranga usulde birinci sırayı genellikle ordövr alır. Bunu çorba veya et suyu takip eder. Bazen çorba ordövrden önce gelebilir. Öğle yemeklerinde çorba menüye dahil edilmez. Hamur işleri, makarna, yumurtalı yemekler, yemek olarak sebze, balık ve deniz ürünlerinden oluşan gösterişli, az miktarda giriş yemeklerinden sonra esas yemeğe geçilir. Et yemekleri, kızartmalar, ızgaralar, garnitür veya ayrı yemek olarak sebzeler esas yemeği oluşturur. Son olarak da tatlı ve meyve gelir. 

Özelikle diyete başladığınız zaman, tatlı gıdalara karşı duyulan özlemi bilirsiniz, insanda olağanüstü bir istek uyandırır. Bu isteği bastırmak için size beş öneride bulunacağım: 

• Açlık hissini duyar duymaz hemen bir şeyler atıştırmaya kalkmayın ve on dakika bekleyiniz. Belki bu süre içinde ortaya çıkan o açlık arzusunun önüne geçmiş veya açlık durumunuz herhangi bir gıda almadan da azalmış olacaktır. 

• Bu durumda hemen bir bardak su içiniz. Mideniz dolduğunda doyma refleksi sayesinde açlık hissinizi kandırmış olacaksınız. Mide dolduğu için açlığı daha iyi tolere edebilirsiniz. 

• Yanınızda limon varsa bir dilim kesip suyunu içiniz.İçilen bir dilim limon suyu açlık hissini azaltacaktır. 

• Büyük öğünler yerine daha sık aralıklarla az gıda yiyiniz. Doyma dorumu beyinde kontrol edilen bir merkez sayesinde yapılmaktadır. Ara öğünleri zevk alarak bekleyiniz. 

• Açlık hissinden uzak durmanın diğer bir şekli ise hareket halinde olmaktır. Sadece kalorinin sınırlanması ile olan bir diyet uzun vadede başarılı olamaz. Onun için kalorinin sınırlanmasının yanı sıra aynı zamanda egzersiz yapmak ve hareket halinde olmak bir o kadar önemlidir.

Hareketlilik paralelinde verilen kilolar kalıcı olarak verilmiş olan kilolardır.
Zeytinyağlı yemekler Türk mutfağının en ayırt edici özelliklerinden biri. Zeytinyağı tüketimimiz birçok başka üretici ülkeye göre az olsa da, bu yemek tarzını evlerde ve lokantalarda hálá sürdürüyoruz.


Ege bölgesi zeytinyağlılar açısından bütün Türkiye’de iyi tanınıyor. Ama başka bölgelerde de nefis zeytinyağlı yemek yapan lokantalar var. Bu hafta jürimize zeytinyağlı yemekleri en iyi on restoranı sorduk. Listenin başını Boğaz manzaralı Boğaziçi Borsa aldı. Jüri üyesi Hülya Ekşigil, Borsa’yı ‘Patlıcan salatası yiyip is kokusunu alabildiğim tek yer’ diye tanımlayarak buradaki patlıcan salatasını tavsiye etti. Tire’nin Kaplan Köyü’ndeki Dağ Restoran, Tire mutfağının değişik tatlarıyla jürinin oylarını topladı. Taş binası, bahçesi, çiftliği ve ot kavurmalarıyla Kuşadası Değirmen Restoran ve Adanalıları zeytinyağlı yemeklerle tanıştıran Nihat Restoran da jürimizin tavsiye ettiği mekanlar arasında yer aldı.

1-BOĞAZİÇİ BORSA RESTORAN

Boğaz’a karşı enginar

Borsa restoranları zincirinin bir halkası olan Harbiye’deki Borsa, Türk yemekleriyle tanınan en iyi lokantalardan biri. Tabakların hazırlanışı ve servis için New York’tan getirdikleri aşçı Mathew Kenny personele ders vermiş. Lütfi Kırdar ve Rumeli sergi salonları kompleksinde yer alan restoran, yazın terasını açıyor. Toplam 380 kişi kapasiteli. En sevilen zeytinyağlıları arasında iç bakla, havuç ve patates ile sunulan enginar, közlenmiş Gönen patlıcanından yapılan imambayıldı, zeytinyağlı pazı sarma, Adapazarı fasulyesinden taze baharatlarla pilaki bulunuyor. Lokantada Edremit’ten Sabit Ertür’ün Midas isimli zeytinyağı kullanılıyor. Zeytinyağlıların tabak fiyatı 9-10 milyon lira. Lokanta her gün akşam 24.00’e kadar açık. Lütfi Kırdar Sergi ve Kongre Sarayı, Harbiye. Tel: 0212-232 42 01-02.

2-KAPLAN DAĞ RESTORAN

Kaplan Köyü’ndeki lezzet

Hürmüz ve Lütfü Çakır’a ait Kaplan Dağ Restoran, 1993’te açıldı. İzmir’in güzel ilçesi Tire’ye 4 km. uzaklıktaki Kaplan Köyü’nde bulunan restoran 100 kişilik. Yazın balkonunu açıyor. Haftanın yedi günü 13.00-21.30 arası açık. Alkollü içki var. Yemekleri, İstanbul Selçuk Kız Meslek Lisesi Yemek Bölümü mezunu Hürmüz Çakır hazırlıyor. Ot haşlama, mezeler ve yemeklerde, Tire’de üretilen sıfır asit sızma zeytinyağı kullanılıyor. Spesiyaller arasında kabak çiçeği dolması, patlıcan balığı böreği, marul yemeği, mevsiminde karışık ot kavurması, Tire köfte, keşkek yer alıyor. Bir kişi içki dahil 16 milyon lira civarında hesap ödüyor. Gazeteci Mehmet Yaşin, tiyatrocu Erdoğan Tosun, Müzeyyen Senar, Hülya Koçyiğit ve Ege Ordu Komutanı Org. Hurşit Tolon müdavimleri arasında. Kaplan Köyü Tire. Tel: 0232-512 66 52-511 22 55.

3-FERİYE LOKANTASI

Kabak çiçeği dolması meşhur

İstanbul’un ünlü restoranlarından Feriye’nin (sahibi ve şefi Vedat Başaran) zeytinyağlı kabak çiçeği dolması, vişneli asma yaprağı sarması, kalamar içli zeytinyağlı pazı yaprağı sarması, asma yaprağında bütün enginar dolması gibi sevilen yemekleri var. Feriye’de üç zeytinyağı kullanılıyor: Komili Sızma, Damlı Sızma ve Feriye’nin özel ürettiği zeytinyağı. Bu sezonda ayrıca şunları yiyebilirsiniz: Zeytinyağlı koruklu bamya, İzmir börülcesi, sakızlı portakallı zeytinyağlı barbunya pilaki, zeytinyağlı Cunda enginarı, kereviz yapraklı midye dolması, kök rezene, mini kalamar dolması, kuşkonmaz. Deniz fasulyesi, stifno (köpek üzümü denen bir yaz otu) gibi, zeytinyağıyla servis yapılan ot haşlamaları da var. 12.00-23.00 arası açık. Zeytinyağlılar 8-10 milyon, enginar gibi yemekler ise 12-15 milyon lira. Çırağan Cad. No 124 Ortaköy. Tel: 0212-227 22 16-17.

4-MARTI (YÖRÜK MEHMET) RESTORAN

18 zeytinyağlı çeşidi var

Ayvalık’ta Gümrük Meydanı’ndaki ‘Yörük Mehmet’e ait Martı Restoran, turistlerin hep uğradığı bir mekan. Lokantada zeytinyağıyla yapılan 18 yemek çeşidi bulunuyor. Bol sarmısaklı börülce, tavuk etli bamya, ot yemekleri, barbunya, kızartma ve arnavut ciğerli yemekler çok beğeniliyor. 35 çeşit meze sunulan lokantada zaten tüm yemekler zeytinyağı ile yapılıyor. Zeytinyağlılar 3 milyon, et yemekleri 5 milyon, deniz ürünleri ise ortalama 8 milyon lira. Deniz kıyısındaki Martı’da içki servisi de yapılıyor. Martı Restaurant’ın sahibi Yörük Mehmet, ‘Yemeklere evlerde hazırlanan zeytinyağlarıyla yapıyoruz’ diyor. Gazinolar Aralığı No.19 Ayvalık. Tel: 0266-312 68 99.

5-ELMADAĞ DİVAN

Kabak bayıldıyı tadın

İstanbul Elmadağ’daki Divan Oteli’nin lokantasını şef Aybek Şurdum yönetiyor. Bu ünlü lokantada günlük 7-8 çeşit zeytinyağlı çıkıyor. Enginar, taze fasulye, imambayıldı, kabak bayıldı, domates soslu patlıcan, zeytinyağlı pazı kökü, atom fasulye, barbunya pilaki gibi türler var. Çanakkale’den Hasada zeytinyağını kullanıyorlar. Haftaiçi öğle ve akşam servisi var, cumartesi sadece 19-23.30 arasında akşam servisi yapıyor, yaz sezonunda ise pazar günleri kapalı. Zeytinyağlıların fiyatları 7.5-9 milyon lira arasında. Divan Oteli Elmadağ. Tel: 0212-315 55 00.

6-HÜNKAR LOKANTASI

Geleneksel teknikle yemek

Etiler’de de şubesi bulunan Nişantaşı Hünkar Lokantası’nda zeytinyağlı taze fasulye, imam bayıldı, bamya, biber dolması, yaprak sarması, patlıcan dolması, ekşi elma dolması, ıspanak kökü, barbunya pilakisi, bol soğanlı ve sarımsaklı iri atom fasulye ile yapılan Ermeni pilakisi, bakla, enginar, kayısı ve safranlı kereviz gibi her gün en az 20 çeşit var. Sadece soğuk değil, sıcak sebzeler de zeytinyağıyla pişiyor. Edremit’ten Evren Ertür’ün özel sızma zeytinyağları kullanılıyor. Lokantanın şefi ve sahibi Feridun Ügümü. 120 kişi kapasiteli lokantada sebze yemeklerinin hepsi 6 milyon lira. Lokanta 11.30-23.00 arası açık. Mim Kemal Öke Sok. No 21. Nişantaşı İstanbul. Tel: 0212-225 46 65 ve 296 38 11.

7-KISMET LOKANTASI

Şöhreti Bodrum’u aştı

Bodrum’un Konacık Beldesi’ndeki Kısmet Lokantası, belediye ve sivil toplum örgütlerinin birçok kez plaket verdiği, şöhreti Bodrum’u aşan bir mekan. Tatil için gelenlerin zeytinyağlı ve yöresel sebze yemeklerini yemek için akın ettiği Orhan Dumanlı’nın 4 yıllık lokantasında yemekler Muzaffer Tel ustanın elinden çıkıyor. Yöresel yemeklerden otlu börek, lokma pilavı, pazı sarma, keşkek ile zeytinyağlılardan semizotu, taze fasulye, bamya, börülce, pırasa en çok tercih edilen yemekler. Atatürk Bulvarı No: 156 Konacık/Bodrum. Tel: 0252-319 18 23.

8-WASHINGTON RESTORAN

Zeytinyağlı enginar gözde

Kale Washington Restoran’da zeytinyağlıların çeşidi mevsime göre değişiyor. Bugünlerde mönüde 7 çeşit zeytinyağlı bulunuyor: Biber dolması, enginar, yaprak sarma, pilaki, patlıcan salata, domates dolması ve barbunya. Şu anda en çok tercih edilen zeytinyağlı enginar. Kışın mönüye lahana sarması, kereviz, yer elması, fava ve pazı sarması da ekleniyor. Zeytinyağlılar günlük yapılıyor ve sebzelerin taze olmasına dikkat ediliyor. Yemekler 23 yıllık aşçı Iğdırlı Cemal Tokaç Usta’nın elinden çıkıyor. Washington, önemli kararların alındığı yemek törenlerine ev sahipliği yapmasıyla tanınıyor. Ankara Kalesi’nde yer aldığı için buradan kenti kuşbakışı olarak görmek mümkün. Lokanta 9.30-24.00 arası açık. Geniş bahçesi 200 kişiyi ağırlayabiliyor. Doyran Sokak No:5/7 Kaleiçi Ankara. Tel: 0312-311 43 44.

9-NİHAT RESTORAN

Zeytinyağlıyı Adana’ya tanıttı

Adana Havalimanı’nda 46 yıllık Nihat Restoran 12 zeytinyağlı yemek sunuyor. Restoranın sahibi Nihat Özbek, Adana’ya zeytinyağlı yemek kültürünü kendisinin getirdiğini belirtiyor: ‘Adana’daki lokantalarda etsiz yemek yapılmazdı. Bu kültürün kentte yayılmasında büyük katkılarım var.’ Zeytinyağlılarda mutlaka çam fıstığı ve kuşüzümü kullanıyorlar. Sadece uçak yolcularının değil, kentte yaşayıp damak zevkine düşkün olanların da gittiği Nihat Restoran’da imambayıldı, biber dolması, domates dolması, bamya, brokoli, Brüksel lahanası, asma yaprak sarması, lahana sarması, barbunya pilaki ve taze fasulye yemek mümkün. Özbek, zeytinyağlıların mevsimine göre değiştiğini belirtiyor. Adana Havalimanı içi. Tel: 0322-435 77 97.

10-DEĞİRMEN RESTORAN

Ekolojik çiftlikteki lokanta

En büyük ekolojik tarım çiftliklerinden Gürsel Tonbul Çiftliği’nde üretilen ürünlerin servis edildiği Değirmen, Kuşadası-Davutlar karayolu üzerinde bulunuyor. 350 kişilik büyük lokanta, aynı zamanda bir doğal park. Göleti, harası, lunaparkı, bahçesinde dolaşan tavşan, kaz ve ördekleriyle ilgi çekiyor. Gürsel Tonbul mönüdeki yemeklerin çoğunun ekolojik tarımla üretildiğini vurguluyor: ‘Kullandığımız zeytinyağını kendi işliklerimizde, eski usullerle susuz sıkımla elde ediyoruz. Organik sebze ve yöre otlarıyla hazırlanan zeytinyağlılar bu nedenle ilgi görüyor.’ Lokanta her gün açık. Davutlar Yolu Atatürk Caddesi 4’üncü kilometre. Tel: 0256-681 41 00. www.degirmenltd.com


Görsel Kaynak
Türkiye'nin en tanınmış işadamları tüm yemekli toplantıları için oraları tercih ediyor. Neden? Yanıtı bu mekanların sahip, işletmeci ve şeflerinden öğrendik.



İstanbul'da öyle mekanlar var ki, sadece bu yerlerin kapısından girenleri izleyerek Türk iş dünyasında yaşanacak gelişmeleri kolaylıkla tahmin edebilirsiniz. Çünkü ülkemizin en ünlü ve başarılı işadamları bu mekanlara karınlarını doyurmak için değil, önemli anlaşmaları sonuca bağlamak, büyük yatırımlara karar vermek, hatta kariyer planlarını şekillendirmek için giderler. Bilirler ki böyle ciddi bir yemek sırasında hiçbir detay şansa bırakılamaz. Karşınızdakinin ne dediğini bile duymadığınız bir mekanda, ağzınızın kenarından makarnanın sosu akarken kariyerinizin de parmaklarınızın arasından kaymasını istemiyorsanız kartlarınızı doğru oynamalısınız.

"Ağır yemeklerden kaçınmalı"

Çırağan Palace Kempinski / Ender Özgündoğdu (Yiyecek ve içecek direktörü)
Neden tercih ediliyor? Çünkü Çırağan Sarayı, İstanbul'un en prestijli mekanlarından biri. Böyle tarihi değeri olan bir ortama kaliteli hizmet anlayışı ve özgün yiyecek alternatifleri eklediğimiz için tercih ediliyoruz. Kimler geliyor? Genellikle bankacılık, finans, ilaç, sinema ve TV sektöründen misafirlerimiz geliyor.

Öneriler: İş yemeklerinde zaman çok önemli, bu yüzden vakit kaybını engellemek için hızlı servis yapılan ve kolay yenen yemekler tercih edilmeli. Çok ağır, mideyi rahatsız edebilecek yemeklerden ve fazla alkolden kaçınılmalı. Ağır yemekler daima uyku getirir.
Müdavimleri: Cefi Kamhi, Çağlayan Arkan, Sinan Kosif, Murat Özyeğin, Cem Garih, Aylin Tahincioğlu.

"Mönü görüşmenin önüne geçmesin"

Feriye / Vedat Başaran (Mekan sahibi)
Neden tercih ediliyor? Hizmet kalitesi, uluslararası standartlara uyumu, ulaşılabilir bir lokasyonda bulunması, kişiye özel hizmetleri ve müşteriyi evinde hissettiren atmosferi Feriye'yi iş yemekleri için popüler kılıyor. Kimler geliyor? Çoğunlukla ilaç ve finans sektöründen işadamları ve sanayiciler gelir. Öneriler: İş yemekleri öğlen ve akşam için farklı düşünülmeli. Yemekleri hafif olmalı. Baharatlı ve ağır soslu yemekler tercih edilmemeli. Mönü iş görüşmesini engelleyecek şekilde ön plana çıkarılmamalı. Ben zeytinyağlı yemeklerini ve ızgara deniz mahsullerini öneririm. Müdavimleri: İsmail Ünal, Bülent Eczacıbaşı, Ersin Özince, Turan Başartan, Burhan Karaçam, Günay Bulca.


İş yemekleri için set mönüler var

Reina / Tevfik Alparslan (Şef)
Neden tercih ediliyor? Reina'da oturmuş bir sistem ve çok iyi bir ekip çalışması var. Tabii geniş kapsamlı bir mutfak donanımızın ve prezentasyonumuz farklı olması da başka bir neden. Kimler geliyor? Yerli ve yabancı iş dünyasının önemli yöneticileri bizi tercih eder. Öneriler: İş yemekleri için özel set mönüler hazırlıyoruz. Böylece hem görsel hem de lezzet açısından kusursuz kombinasyonları hazır halde sunulmuş oluyor ve zaman kaybını önlüyor. Müdavimleri: Ferit Şahenk, Ali Kibar, Erhan Kanioğlu, Burak Bölükbaşı, Turgay Aksoy, Hayrettin Taşdelen.


"Servis hızlı olmalı"

Vogue / Levent Büyükuğur (Mekanın ortaklarından)
Neden tercih ediliyor? Çünkü Vogue'da yemekler işadamlarının tercih ettiği gibi hızlı hazırlanan nitelikte, kalite ve çeşitlilikte, göze ve damağa hitap ediyor. Ayrıca iş merkezlerine yakınlığı, Boğaz manzarası ve yabancı misafir ağırlayanlar için yabancı dil bilen garsonlarının olması da önemli nedenler. Kimler geliyor? Reklamcılar, bankacılar ve borsacılar. Öneriler: İş yemeğinde kişiler kısa sürede hazırlanacak ve zaman kaybettirmeyecek yemeklerin seçmeli. Ben bu açıdan başlangıç olarak somon saşimi, ana yemek için ızgara levrek tavsiye ederim. Müdavimleri: Bülent Eczacıbaşı, Yıldırım Demirören, Ömer Temelli, Mehmet Dereli.

"Suşi tercih ediliyor"

Ulus 29 / Metin Fadıllıoğlu (Mekan sahibi)
Neden tercih ediliyor? Çünkü biz iş yemekleri için aranan; kaliteli hizmet, iyi servis, lezzetli yemekler, atmosfer, dekorasyon ve tabii lokasyon gibi detayları Ulus 29'da en iyi şekilde karşılıyoruz. Eşsiz Boğaz manzarası da başka bir etken. Ayrıca özellikle yabancı misafirler, taş fırında pişen mini pide, lahmacun ve pizza çeşitlerini de çok seviyor. Kimler geliyor? Ulus 29 her sektörden üst düzey yöneticilerin tercihi. Öneriler: Mönüdeki tüm yemekler rahatça yenilebilir nitelikte. Ama kolay yenilebilmesi ve hafif olması sebebiyle suşi yoğunlukla tercih ediliyor.
Müdavimleri: Cem Boyner, Tuncay Özilhan, Çetin Şaşmaz, Önder Fırat, Cem Hakko.

Yemeğin süresine uyumlu seçenekler

Sunset / Kimya Çulha (Halkla ilişkiler müdürü)
Neden tercih ediliyor? Uzun iş yemeklerinde kişilerin sakin ve kaliteli hizmet almaları ve özel hissetmeleri bizi tercih etmelerine neden oluyor. Manzara, servis, ambiyans, lezzet, mönülerimizdeki çeşitlilik. Kavımızdan "dünyanın en nadir ve değerli şarapları"nın da bulunması önemli. Kimler geliyor? Finans ve medya uzmanlarıyla sanayiciler.Öneriler: İş yemeklerinin saatleri uzayabildiği için süreyle uyumlu, tüm yemek boyunca size eşlik edebilecek bir mönü seçmelisiniz. Ben ızgara levreği tavsiye ederim.Müdavimleri: Bülent Eczacıbaşı, Cem Boyner, Oğuz Satıcı, Tuncay Özilhan, Abdullah Kiğılı, Ali Yıldırım.

"Servisin kalitesi ve hızı önem taşır"

TUUS / Ayşegül Doğan (İşletme müdürü)
Neden tercih ediliyor? TUUS'un tercih edilmesinin nedenleri arasında hizmet kalitesi, doğal ve kaliteli ürün seçimleri ve bilinen tatların farklı lezzetlerle yapılan uyumlu kombinasyona sahip olması var. Şehrin merkezinde olması da bir diğer önemli neden.Kimler geliyor? Her meslek grubundan geniş bir müşteri grubumuz var.Öneriler: İş yemeklerinde servisin kalitesi ve hızı büyük önem taşıyor. Bu tarz yemeklerde daha çok salata, pizza ve hafif yemekler tercih ediliyor. Ben de safranlı deniz mahsullü risotto, et olarak ızgara kuzu sırtı öneririm.Müdavimleri: Mustafa Toner, Okan Tapan, Ajlan Acar, Sezai Taşkent, Nurettin Hasman, Erol Tabanca.


Zor duruma düŞmemek İçİn

Türk Mutfağını Araştırma, Geliştirme ve Uygulama Derneği İkinci Başkanı Sevim Gökyıldız aynı zamanda da bir işkadını. Gökyıldız 40 yıllık tecrübelerinden yola çıkarak şunları öneriyor:
Sürprizlerle karşılaşmamak için ne olduğunu bilmediğiniz şeyleri sipariş etmeyin. Bu yemeklerde karın doyurmak ikinci planda kalır. Çok açsanız yemeğe gitmeden biraz atıştırın.Yerken üzerinize sıçrayacak soslu salatalardan uzak durun. Ses çıkarmamak ve üzerinize dökmemek için çorbayı da es geçin. Antrikot, köfte veya zeytinyağlı sebze yemekleri gibi yemesi kolay şeyler seçin.Alkol alınacaksa rakı yerine bir kadeh şarap tercih edin.Zaman önemli olduğu için hızlı servisi yapılan yemekler sipariş edin.